Mutluluğu tanımlayın

Aileyi tanımlarsak  anne-baba ve çocuklardan oluşan en küçük toplumsal kurum olduğunu görürüz. Yaşantının gereği dünyada değişim ne yazık ki aile toplumuna da yansımış. Eskiden olduğu gibi kalabalık ailelerin yerini küçük aile yapısı almaya başlamış evlenen erkek ve kadın kendi evlerini açarak yaşamaya başlamışlardır. Hızlı kentleşme  aile yapısını da etkilemiştir. kırsal kesimde geleneklerin ağır bastığı geniş aile tipi yaygın olsada  şehirleşmeden dolayı bu etki azalmaya başlamıştır. 

Bizim hayatımıza bir çok insan girer ve çıkar bu nedenle herkes özel değildir, bazılarını çok severiz işte onlara da sevgi gösteririz, diğerleri ise sıradan oldukları için hayatımızda görünmeden kaybolurlar.

Eşiniz çiçek gitmediği için kızar surat asar o çiçekleri çok sevdiğini söyler izlerisiniz. Zaman içerisinde o ne saksıdaki çiçeği ne de bahçedeki güle su bile dökmemektedir, onun içindir ki onun çiçek sevgisine inanmayız. Sevgi, sevdiğimiz şeyin büyümesi ve yaşaması için gösterdiğimiz etken ilgidir.

Yaşantımızda,  koşulsuz sevgi ile sevmeye ve sevilmeye ihtiyacımız olduğu bir gerçektir.

Üzüntümüzde ve zor zamanlarımızda olduğu kadar sevinçlerimizde ve kutlamalarımızda da her ne yapıyorsa yapsın yaptığı işi bırakıp koşulsuz yanımıza koşarak varlığıyla bizi mutlu edecek insanlara ihtiyacımız vardır!

Doğduğumuz günden öleceğimiz güne kadar yaşamımızdan başkalarına birçok şey veririz tabi ki bunun da karşılığını isteriz. Bu, o kişinin yaşamını diğer insan için feda ettiği anlamına gelmemeli bazen bir şeyler verebilmek için koşulsuz sevgiyle ve varlığımızla mutlu edenlerden biri de biz olalım. Sevgiyi de zamanı da ilgiyi ve şefkati de vermenin almaktan daha büyük mutluluk olduğunu tadalım düşüncesini hiç kaybetmeden çaba gösteririz.

O zaman yaşantının kısa olduğunu düşünecek olursak sevmek kendini karşılıksız olarak başkasına adamak, sevgimizin sevilen kişide de sevgi oluşturacağı ümidini taşımak demektir.

Bunu hiç unutmamak gerekir ki sevgi bir inanç eylemidir. İnancı az olanın sevgisi de yoktur.

Yaşamı ve sevgiyi paylaşmak için önce karşılıklı anlaşmak gerekmektedir.

O zaman mutluluğu kendi içimizde tanımlayarak vermeden alamıyacağımıza göre şartları bu şekilde oluşturmamız gerekir. O zaman göreceksiniz ki sevgi bağını oluşturmuşsunuz bu sevinçle yaşamaya devam ettiğiniz içinde mutluluk kendinizde zirve yapmaktır.