Bizim talebelik yıllarımızda ülkelerin coğrafyada yerlerini başkentlerini ne ürettiklerini öğrenirdik. Zaman zaman da kızardık! 'Ya daha Türkiye’yi öğrenemedik, nereden çıktı ülkeler?' diye..
Şimdi bakıyoruz ki okumanın ve öğrenmenin hiç bir zararı yokmuş.
Bakın dünyaca ünlü oyuncu ve şarkıcılardan Türkiye’ye destek mesajları geliyor. Ama görün ki bu sözüm ona ünlüler halen Türkiye ile Suriye’nin iki ayrı devlet olduklarını bilmiyorlar.
Aralarında bölge haritasıyla birlikte Türkiye ve Suriye bayraklarını paylaşıp acil yardım talebinde bulunanlar var.
Haritayı paylaşıyorlar çünkü Amerikan vatandaşlarının birçoğu Türkiye ve Suriye’nin dünyadaki yerini bilmiyor. Ama ağababalarına sorun Suriye’de ne arıyorsunuz? Neden burada bu kadar kan döküyorsunuz onu da merak etmiyorlar.
Halbuki onların seçtiği siyasetçiler yani ülkelerini yönetenler Türkiye ve Orta Doğu’yu çok iyi biliyorlar.
Ne yazık ki bu siyasetçi ve yöneticiler vatandaşlarına yediğiniz her lokmada bu ülkelerde yaşayan insanların hakkı olduğunu anlatmıyorlar.
Arada merak edip soran Amerikan vatandaşları oluyor tabii. Onlara bu ülkelere demokrasi götürdüklerini söylüyorlar. Çünkü onların beyinlerine o şekilde işliyorlar.
Ellerinde ürettikleri silahları geri kalmış ülkelerde iç karışıklık çıkararak onlara satmıyorlar mı? Aynı tuzağa bizi düşürmediler mi? Ülkücü devrimci diye birbirimize vurdurmadılar mı? Sonra da ihtilal yapıpı gencecik çocuklarımız asmadılar mı?
İçişleri'ne karıştıkları ya da işgal ettikleri ülkelere demokrasimi götürüyorlar yoksa başka bir şey mi?
Sondan bir önce demokrasi götüreceğiz ayağına işgal ettikleri ülke Afganistan. Afganistan’ın haline bakın anlayın. Afgan kadınlarının haline bakın evlere hapis olarak yaşamlarını sürdürmüyorlar mı? Nerede kaldı demokrasi sormak en doğal hakkımız değil mi?
Dünyayı Oskar ve Nobelle meşgul ederlerken halkların ve dünyanın kaderiyle oynuyorlar.
Rusya’da bunlardan aşağı kalmıyor. Bolşevik ihtilalini yaşamış Rus halkı kaderini tek adamın eline nasıl bırakırsınız diye hiç düşündünüz mü? Me işin vardı Ukrayna’da 15 günde halledip çıkacaklardı. Bunlar dünya devi idi herkesin korkulu rüyası idi. Ne çabuk unuttuk dünya birleşti! O zamanın en iyi teknolojısı ile Çanakkale’yi geçip Türkiye’yi alabildiler mi? Ukrayna da şu anda Rusya bataklığa saplandı! Bunu dünya çok iyi biliyor ama Rusya’da geri çekilemiyor.
Ayın 6'sından beri uykularımız kaçtı! Hayatımız değişti, dengemiz bozuldu. Aslında psikolojık tedavi alınacak düzeye geldik. Birçoğunuz gibi bende deprem bölgesindeki vatandaşlarımızı düşünmekten doğru dürüst uyuyamadım.
Bir ara dalmışım, sabah uyandığımda enkaz altındaki küçük çocukları düşündüm kötü oldum. Anlayacağınız bugün de iyi geçmeyecek…
Depremin olduğu ilk gün yerel yönetimlerin yetersiz kalması herkesin dikkatini çekti. Halbuki ilk 24 saatte büyük çadırlar kurulmalıydı. Isınma ve yemek olayı halledilmeliydi.
Cumhuriyet tarihinin en büyük deprem felaketi olduğu söyleniyor.
Ancak bilim insanları bu bölgede deprem olacağını iki-üç yıl önce söylemiş ve uyarmışlardı.
Düşünmek bile istemiyorum ya bilim adamlarının dediği gibi İstanbul depremi olsa yıkılan bina ölen insan sayımızı düşünemiyorum.
Umarım Marmara Bölgesi'ndeki belediyeler bu depremden ders çıkartırlar. Doğrusu ders çıkartır demek çok ama çok üzücü…
17 Ağustos yetmedi mi?
Ders çıkarmak için yine çoluk, çocuk binlerce insanımızı kaybetmek mi gerekiyordu?
Hep mi ağlayacağız, bizim de gülmek hakkımız değil mi?