Şöyle bir düşünün ninelerinizi, dedelerinizi. bugün yaşadığımız şartlara sahip değilllerdi, Paketlenmiş ürünleri yoktu ama organik beslenmenin verdiği şartlarla bugünden mutlu idiler.
Yaşadıkları ortam onlarım motivasyonunu yükseltirdi, temiz havada doğa ile baş başa toprakla haşır neşir idiler.
Ortamlarında mutlu idiler tek düşünceleri vardı tarlasını ekmek biçmek ve kışı huzur içinde geçirmekti.. Çünkü kendilerine öz güvenleri vardı, kendilerine karşı sorumlulukları içerisinde hiç bir şeyi kafalarına takmadan kendilerine güveni olan mutlu insanlar olarak yaşadılar.
Fakat yaşadığımız hayat içerisinde küçük şeylerle mutlu olanlar değil güce tapanları ve güçten sapanları görmeye başladık. .
Gücü elinde bulundurmak ise hem ekonomik hem sosyal hem de siyasal anlamda olağanüstü varlıklara sahip olmak ve bunu kullanarak da insanları kendi çekim merkezinde tutabilmektir. Yani her şeyi kolayca yapma ya da yaptırabilme imkânına sahip olmak.
Bir de güce tapanlar var. Bunlar kişiler veya toplumlar olabilirler. İşlerini yaptırabilmek, varlıklarını rahat sürdürebilmek, kimi zaman yaşamlarını kolaylaştırabilmek için güçlü insanların ya da toplumların çevresinden ayrılmazlar. Hatta kendilerini gösterebilmek için güçlülerin yanından ayrılmak istemezler. Adeta onların uydusuymuş gibi davranırlar. Bu türden insanlar ya da toplumlar kısa vadede durumu kurtarabilirler ama uzun vadede asıl olan kimliklerinden uzaklaşırlar.
Bazı işler gerçekten çok zor koşullarda yapılır. Maden ocaklarında çalışmanın ne kadar zor olduğu apaçık ortada. Beden gücüyle, karda-kışta ya da aşırı sıcakta çalışmanın ne kadar yıpratıcı olduğu aşikar. Sadece beden gücüyle değil, bir ofis ortamında da çok zor koşullarda çalışanlar var. Bir yöneticinin psikolojik tacizi altında çalışan insanların ne acılar çektiğini herkes bilir.
Görüldüğü gibi yaşam içerisinde gücü elinde bulunduranların oynadıkları oyunu saymakla bitiremeyiz. İsterseniz çok katlı apartmanlarınız olsun, isterseniz holdingin en başında bulunun, isterseniz üç kişiyle çalışın onlara hükmedin yalnız şunu hiç unutmayın her gecenin bir sabahı var görebilene.
O güç bende değip de güçten sapanlar zaman içerisinde ne yapacaklarını unutanlar şunu hiç unutmayın güçlü kuvvetli olabilirsiniz yaşamın size sunduğu tüm nimetlerinden yararlanabilirsiniz fakat aza kanaat getirmediğiniz için kısa bir sürede ondan da sıkıldığınızı göreceksiniz.
Gelin güce tapmayı bırakıp, güçlü olmak için mücadele edin. Başkalarıyla değil, kendinizle uğraşın. Başkalarıyla yarışmak yerine kendinizle yarışın. Kimin ne olduğunun önemi değil, senin ne olduğunun önemi olsun. Bakın yaşam o zaman sizin içinde çok renkli ve güzel olacaktır.