Hayalleri yıkan konuda suçlu rektörler mi? 2. Bâb-ı âli olan Bursa’da o fakülte neden yok?

Bursa olarak birçok konuda övünüyoruz. Dağımız, denizimiz, sanayimiz, tekstilimiz, tarımımız, doğal güzelliklerimiz, tarihimiz, turizmimiz var.

Hatta Türkiye’nin 2. Bâb-ı âli olarak bilinen güçlü basınımız var.

Bursa’nın hiçbir zaman kendine has tek bir kimliği olmadı, olamadı…

Sanayi şehri, tekstil şehri, tarım şehri, tarih şehri, turizm şehri, spor şehri diye farklı kimliklerle tanındı Bursa…

O yüzden tek bir alana yoğunlaşamadık.

7 kafalı ejderha gibi, birçok alanda başarı yakalama çalıştık.

Ne kadar başarılı olduk? Bunu masaya yatırmak lazım.

Nitekim…

Önceki gün, Bursa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ulaş Akhan’ın başkanlığında akademik odalar, sivil toplum kuruluşları ve medya temsilcilerinin katılımıyla Bursa’nın yeni anayasasını hazırlamak üzere toplantı yapıldı.

Bursa Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı Feridun Tarım da, güzel bir sunum yaptı, geçmişten günümüze Bursa’nın anayasası ile ilgili…

Aralık ayında Büyükşehir Belediye Meclisi’ne sunulacak olan çalışma, tüm sivil toplum kuruluşları ve akademik odaların katkılarıyla yeniden düzenlenecek.

Bunlar Bursa için çok önemli adımlar.

Kimlikten bahsetmişken, Bursa’nın en önemli özelliklerinden biri de basında Türkiye’nin 2. Bâb-ı âli olması.

Ancak bu konuda da çok zayıf kalmışız.

Basın ya da medya anlamında seminer, çalıştay, konferans adı altında Bursa’da yapılan etkinlikler, fayda sağlamak yerine rant sağlamak amacıyla yapılıyor.  “Keseyi nasıl doldururuz?” yerine “Nasıl faydalı oluruz?” soruları üzerinden hareket edersek o zaman Bursa için faydalı olunur.

Geçtiğimiz günlerde iletişim fakültesinde okumak isteyen bir öğrencinin yazdıkları aslında Bursa’nın acı gerçeğini ortaya koydu;

“Değerli İnternet Gazetecileri Federasyonu Genel Başkanım. Size Niğde’den yazıyorum. Ben üniversite tercihlerimde iletişim fakültesini istiyorum. Okuyup sizler gibi kalemi güçlü gazeteci olmak istiyorum. Bursa’nın basın konusunda güçlü olduğu biliyorum, takip ediyorum. Federasyonun genel merkezi Bursa olması da bunun kanıtı. O yüzden Bursa’daki üniversitelerde okumak istedim. Fakat Uludağ Üniversitesi, Bursa Teknik Üniversitesi ve Mudanya Üniversitesi’nde iletişim fakültesi göremedim. Bu çok kötü ve acı bir durum. Yaşadığım şehir Niğde’de Ömer Halis Demir Üniversitesi İletişim Fakültesi var. Ancak ben Bursa’da okumayı tercih ediyordum. Hayallerimde Bursa vardı. Hayallerim maalesef yıkıldı. Bu üzüntümü sizlerle paylaşmak istedim…”

Evet, Bursa için gerçekten çok acı bir durum.

Türkiye’de İletişim Fakültesi bulunan 67 üniversite bulunuyor.

Hadi İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Aydın, Eskişehir, Adana, Diyarbakır, Kayseri, Gaziantep, Trabzon ve Kocaeli gibi büyükşehirlerdeki üniversitelerde var.

Küçüksemek değil ama, nüfusu 100 bin ile 500 bin arası olan Çanakkale, Bolu, Aksaray, Niğde, Elazığ, Gümüşhane, Giresun, Kars, Kastamonu gibi illerdeki üniversitelerde de iletişim fakülteleri var.

Bursa’nın bu şehirlerden ne eksiği var?

Burada suçlu kim?

Uzun yıllardır Bursa’da medyaların haklarını koruyan meslek kuruluşları mı?

Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. A. Saim Kılavuz mu?

Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Arif Karademir mi?

Mudanya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Tosun mu?

Siyasi partiler mi? STK’lar mı?

Bu arada…

Bursa Teknik Üniversitesi’nde iletişim fakültesi var ama aktif değil! Yani hiçbir öğrenci kabul etmiyor.

Neden?

Bu sorunun cevabını aramak için öğrenci gibi tanıtarak Bursa Teknik Üniversitesi’ni aradım.

Önce Genel Sekreterliği tuşladım telefonumdan; “Bursa Teknik Üniversitesi İletişim Fakültesi’ne öğrenci kayıt ediyor musunuz?” diye…

Cevap; “Tabi ki, sitemizden kayıt yaptırabilirsiniz..”

İkinci soru geldi; “Ama sitenizde iletişim fakültesi bölümü çalışmıyor sanırım, tamamen boş” dedim.

“Personel sıkıntısı var. Fakülte memuru yok. O yüzden olabilir” dedi genel sekreterlikteki görevli personel.

Akabinde rektörlük özel kalemi aradım; “Bizim iletişim fakültesi var mı bilmiyorum ama personel yok sanırım. Bu konuda dekanlığın numarasını vereyim orayı arayın…”

Dekanlığı aradım, aynı soruları yönelttim.

“İletişim fakültesi var ama öğrenci kabul yok sanırım. Bu fakültede gerekli personel ya da memur yok. İsterseniz Mücahit beye aktarayım, ona sorun..”

Pazartesi oldu, halen daha ulaşacağız Mücahit beye…

Sorularımız havada kaldı.

Yani Bursa Teknik Üniversitesi’nde İletişim Fakültesi var mı, yok mu? Varsa öğrenci kayıt ettiriyor mu? sorularının cevabını akmak çok zor.

Tabi tüm bu görüşmeleri, iletişim fakültesine kayıt yaptıracak öğrenci olarak kendimi tanıtarak aradım.

BTÜ’nün resmi internet sitesindeki öğrenci tercih bölümünde ise, “Hayalini kurduğun bölüm, üniversite yaşamı ve merak ettiğin tüm sorulara cevap bulman için akademisyenlerimizle birlikte BTÜ Tercih Günleri’nde sizlerle buluşmayı heyecanla bekliyoruz!” bilgi notu verilmiş BTÜ Yönetim Kurulu tarafından…

Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Arif Karademir, iletişim fakültesi ile ilgili, “Personel ve yapılanma şuan için yok” cevabını vermekle yetindi.

Bursa olarak ne ile övünsek elimizde kalıyor.

Sonra, öğrencilerin hayalleri yıkılıyor, gözyaşlarıyla kaleme aldığı mail yoluyla sitemler iletiliyor.

Birçok ile baktığımızda, öğrencileri kendi şehirlerine çekmek için öyle reklam, tanıtımlar yapıyorlar ki; “Bu şehirde öğrenci olmanın avantajları şunlar…” diyerek birbirleriyle yarışıyorlar.

Bizler bu konuda ne kadar başarılıyız? Neler yapıyoruz?

Üniversitelerimiz, tanıtım konusunda neden zayıf kalıyor? Bazı belediyeler bu konuda ne kadar adım atıyor?

Bünyelerindeki eksik kalan fakülteler konusunda girişimlerde bulunuluyor mu?

Yeni fakülteler açmak bu kadar mı zor?

Bursa umuduyla yaşayan öğrencilerin hayallerini neden yok ediyoruz?

Burada merkezi Bursa olan İnternet Gazetecileri Federasyonu olarak biz de suçluyuz.

Sadece rektörler, siyasiler, STK’lar ya da diğer meslek kuruluşları değil.

Artık Bursamıza yakışır adımlar atılmasının zamanı gelmedi mi?

2023 Bursa vizyonu hedefinde eğitim yok mu?

Sağlıklı ve esen kalın…