Dokuz günlük bayram tatili

Emeklilere Ramazan ve Kurban bayramlarında verilecek olan bin 100 liraya zam yapılıp yapılmayacağı ile tartışmalar “Zam yok bu bayramda da bin 100 lira alacaksınız” açıklaması ile gündemden düşmüş oldu.

Ancak bizim memlekette gündem bırakın 24 saati artık saat başı değiştiğinden emekli maaşları ile ilgili gündem sona erer ezmez saatler sonra bu kez “Bayram tatili dokuz gün olacak mı.?” tartışması başladı.

Ramazan bayramı bu sene 02 Mayıs pazartesi sabahı başlıyor, bu nedenle pazartesi salı ve çarşamba günleri tatil, buraya kadar her şey normal, ancak son yıllarda nerede ise birleştirilen günler dolayısı ile dokuz gün on gün olarak birleştirilen tatiller dolayısı ile yine böyle bir beklenti içerisine girildi.

Pazartesi-Salı ve çarşamba günleri tatil olunca kamuoyunda “arada iki gün yani Perşembe ve Cuma günleri kalıyor, Hükümet her yıl olduğu gibi bu bayramda da kalan 2 günü bayram tatiline ekler ve Türkiye ramazan bayramı ile birlikte dokuz günlük tatile başlar” beklentisi hakimdi.

Var olan tüm medya kuruluşları dün sabah saatlerinden itibaren “Pazartesi günü akşam saatlerinde yapılacak bakanlar kurulu toplantısı sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan kamuoyunun karşısına çıkacak ve var olan diğer gündem maddeleri ile birlikte tatilin dokuz güne çıkartıldığı açıklamasını yapacak” şeklinde yayınlar yapıldı.

Biz o saatlerde işin doğrusu Gezi olayları ile ilgili artık tamamlanan mahkeme heyetinin başta tutuklu Osman Kavala ve diğer sanıklar ile ilgili vereceği kararı öğrenmek amacı ile o kanal senin bu kanal benim dolaşıp duruyorduk.

İftar saatine yakın bir televizyon kanalı Gezi davası ile ilgili kararın açılandığını bunun içinden duruşmanın yapıldığı mahkeme salonu önünden canlı yayına bağlanıldığını söyleyip duruşma salonunun önündeki muhabire “şimdi söz sende” dediği an Anadolu ajansından cep telefonumuza “-Cumhurbaşkanı Erdoğan bakanlar kurulu sonrası canlı yayında açıklama yapıyor” haberini geçti.

Belki tesadüf belki de iyi bir planlama ama Türkiye’nin yarısı Gezi olaylarının kararını izlerken Türkiye’nin diğer yarısı da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yapacağı diğer açıklamalardan çok “Bayram tatili dokuz güne çıkartılmıştır” kelamını duymak için diğer televizyon kanallarını izlemeye başlamıştı.

Biz her iki açıklamayı birden izlemeye çalışırken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı açıklamayı canlı olarak veren televizyonların tamamı ekranın altına ısrarla “Bayram tatili dokuz gün olarak açıklanacak mı.?” ibaresini yazıp beklemeye başladılar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan gündem ile ilgili gerekli konuşmaları yaptıktan ve “Hepinize hayırlı akşamlar diliyorum” dedikten sonra dokuz günlük tatil bekleyenlerin de hayalleri en azından şimdilik suya düşmüş oldu.

Biz o konuşmadan sonra iftarı yaptık, her akşam olduğu gibi yediklerimizi biraz olsun sindirmek adına yürüyüşe çıktık, dostlar ile kısa bir süreliğine çay içmek için mola verdiğimizde yaklaşık 30 kişilik grubun yarısı

“-Cumhurbaşkanı Erdoğan bayram tatili ile ilgili bir şey söylemedi o yüzden tatil 3 gün

-Hayır öyle değil Cumhurbaşkanı Erdoğan bayram gelmeden bir iki gün içerisinde müjdeyi ayrı bir konuşmada verecek ve bayram tatilinin dokuz güne çıkartıldığını söyleyecek.”

diye artık her konuda olduğu gibi bayram tatili konusunda da tam olarak ortadan ikiye ayrılmış oldu.

Dünyanın bir yıl içerisinde en uzun tatilini yapan bir ülkede yaşayan bir vatandaş olarak işin doğrusu biz bayramlarda tatilin uzamasından yana değiliz, burada belki turizmciler bize kızacaklar ama diğer taraftan da kaybolan iş gücü ile ilgili zamana baktığımızda uzun tatillerin aslında ülke ekonomisi için ciddi zarar verdiğini onlarda göreceklerdir.

Ancak tatilin uzaması yada uzamamasının kararını verecek olan biz değiliz, Burası olmaz denilen pek çok şeyin bir kaç saat içerisinde tam tersi bir şekilde değiştiği bir ülke.

Rahmetli annem derdi ki “Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz…