Hava Durumu

Dijital kaos ve güvenlik açmazı: Sosyal medyada racon kesmenin sonu gelmeli!

Yazının Giriş Tarihi: 08.03.2025 00:35
Yazının Güncellenme Tarihi: 08.03.2025 00:35

Günümüz dünyasında sosyal medya, insanların haber alma, fikirlerini paylaşma ve etkileşimde bulunma biçimlerini kökten değiştirdi.

Ancak bu dönüşüm, beraberinde ciddi güvenlik ve ahlaki sorunları da getirdi. Özellikle TikTok ve benzeri platformlarda mafya bozuntularının, suça bulaşmış kişilerin ve tehdit diliyle konuşanların boy göstermesi, toplumun huzurunu tehdit eden bir durum haline geldi. Bir zamanlar gölgede kalan suç unsurları, artık ekran başında racon kesip, kendilerini kahraman gibi pazarlıyor. Peki, devlet bu duruma neden sessiz? Daha da önemlisi, bu kontrolsüzlük nereye kadar sürecek?

Sanal Racon ve Toplumsal Çürüme

Eskiden suç dünyası, belli kurallara ve sınırları olan bir yapı içerisindeydi. Hangi açıdan bakılırsa bakılsın, ne kadar gayrimeşru olursa olsun, yeraltı dünyasının bile bir denetimi vardı. Ancak internetin yaygınlaşmasıyla işler değişti. Artık herhangi biri, bir telefon kamerası ve birkaç takipçiyle kendisini "kabadayı", "reis", "baba" ilan edebiliyor.

Bu süreç, genç neslin suça özendirilmesine ve adalet mekanizmasının işlevsizleşmesine neden oluyor.

Bugün Türkiye’de bir vatandaş, sokakta konuşurken bile cümlelerini dikkatli seçmek zorunda hissederken, ekran karşısındaki bazı kişiler, hiç çekinmeden tehditler savurabiliyor, insanları hedef gösterebiliyor ve hatta suçlarını alenen paylaşabiliyor. Öyle ki bazıları bir gün gözaltına alınıp ertesi gün TikTok’ta özgürlüğünü kutlayan videolar yayınlıyor. Bu durum, hukukun zayıfladığı izlenimi veriyor ve vatandaşın devlete olan güvenini zedeliyor.

Devletin Dijital Alanda Kontrolü Güçlendirmesi Şart

Sosyal medya, sorumsuz bir şekilde kullanılmasına izin verilemeyecek kadar güçlü bir araç haline geldi. Bugün sahte hesaplarla yapılan manipülasyonlar, organize suçların sosyal medya üzerinden örgütlenmesi ve halkı galeyana getiren içerikler, ciddi güvenlik riskleri doğuruyor. Bu nedenle, devletin dijital alan üzerindeki kontrol mekanizmalarını hızla güçlendirmesi gerekiyor.

Önerim şudur: Her sosyal medya hesabı, bir TC kimlik numarası veya yasal bir kimlik doğrulama sistemiyle açılmalı. Böylece sahte hesapların, takma adlarla racon kesenlerin ve provokasyon yapanların önüne geçilebilir. Türkiye’de bir telefon hattı alırken bile kimlik beyanı zorunlu tutuluyorsa, neden sosyal medya hesapları için de benzer bir düzenleme getirilmesin?

Sosyal Medya ve Hukuk: Yeni Yasal Düzenlemeler Şart

Mevcut yasalar, sosyal medyadaki suçları tam anlamıyla kapsayamıyor. Çoğu zaman şikâyet mekanizmaları yetersiz kalıyor, süreçler uzuyor ve sonuç alınamıyor. Hukukun caydırıcı bir etkisi olması için şu adımların atılması gerekiyor:

  1. Kimlik Doğrulama Sistemi: Her sosyal medya kullanıcısının gerçek kimliğiyle hesap açması sağlanmalı. Sahte hesaplar ve takma isimler aracılığıyla yapılan suçların önü kesilmeli.
  2. Hızlandırılmış Hukuki Süreçler: Sosyal medyada tehdit, hakaret, şantaj veya suç içeren içeriklerin bildirilmesi halinde, yargı süreci hızlandırılmalı ve suçlular anında cezalandırılmalı.
  3. İçerik Denetimi ve Platform Sorumluluğu: Sosyal medya platformları, suç teşkil eden içerikleri barındırmaktan sorumlu tutulmalı ve belirli şartları yerine getirmeyen platformlara yaptırım uygulanmalı.
  4. Eğitim ve Bilinçlendirme: Gençler arasında sosyal medya okuryazarlığı artırılmalı ve suç içerikli paylaşımlara özendirilmemeleri için bilinçlendirme çalışmaları yapılmalı.

Devletin Gücü Sosyal Medyada da Hissedilmeli

Devlet, sosyal medya platformlarını göz ardı edemez. Güvenlik güçleri, tıpkı sokakta olduğu gibi dijital dünyada da etkin bir şekilde varlığını göstermeli. Kimse internetin arkasına saklanarak tehditler savuramamalı, halkı korkutucu bir atmosferin içine sokmamalı. Bunun için güçlü bir dijital düzenleme, hızlı yargı süreçleri ve etkin denetim şart.

Sonuç olarak, sosyal medyada suç unsurlarının açıkça boy göstermesi, devletin otoritesinin dijital dünyada yetersiz kaldığını gösteriyor.

Eğer gereken önlemler hızla alınmazsa, bu başıboşluk toplumu daha da büyük bir çıkmaza sürükleyebilir. Devletin, sokakta olduğu gibi internette de gücünü hissettirmesi gerekiyor.

Yoksa bu dijital kaosun bedelini hepimiz ödemek zorunda kalacağız.

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.