Kör tuttuğunu öpüyor bu şehirde...

Yemek içmek artık sadece ekonomisi iyi olanlara mahsus. Onlarda maşallah var, fiyat artışıymış ve kaliteymiş aldırış ettikleri yok. Bir çay 50, bir kahve 100 lira olmuş bu memlekette. Tavuk dürüm bile fakir yiyeceği olmaktan çıkacak bu gidişle. Yani dışarıda yiyecek adına seyyar satıcıdan başlayıp, kafanızı sokacak bir dükkan bulduğunuzda, lokantaya ulaşamadan hesabınız darmadağın oluyor. Restoranlar için tek kelime etmiyorum. Meyve sebze işlerini yazmaya gerek yok, pazar yeri bile artık zenginlerin uğrak mekanları oldu.

Demem o ki, bu şehirde inanılmaz bir başıboşluk var. Kör tuttuğunu öpüyor resmen. Ev kiralarından, gıda sektörüne, yiyecekten içecek sektörüne kadar fiyat terörü yaşanıyor. Hesap yapan yok, ‘kaça aldın, kaça satıyorsun’ diye soran yok. Marketler zaten sürekli etiket değiştiriyor. Ve sürekli yeni şubeler açıyor durmadan. Hijyen felan hak getire. Kullanım tarihi geçmiş malların raflarda aslanlar gibi durduğu öne sürülüyor. Kokmaya yüz tutmuş gıda maddelerinin etiket okuma merakı olmayanlara rahatlıkla satıldığı iddia ediliyor. Senede bir kere denetim yapıldığında, nedense herkesin önceden haberi oluyor ve tedbirini alıyor.

NİYE KOLAY HASTA OLUYORUZ..

Özellikle son dönemlerde niye kolay hasta olmaya başladık dersiniz, bağışıklık sistemimize ne oldu? Niye enfeksiyonlara karşı dayanıksız hale geldik, çocuklarımız niye çabucak hasta oluyor? ‘Grip’ desen değil ‘sıcak çarptı’ desen o da değil ama kuru öksürük, nefes almada zorlanmak, vücut direncinde düşüş ve yatağa mahkum olmak. Ben ne bilim ne de tıp adamıyım. Ama ortada garip bir durumun olduğunu görebiliyorum. Kanser hastalığındaki artış da kafamızı karıştırıyor. Geçenlerde Kayseri LÖSEV’den bir yetkili ile konuştuk, Kayseri’de 10 bine yakın kayıtlı kanser hastası varmış. Bence bu olay çok düşündürücü. Mideler bozulmuş durumda. Akciğerler aldığımız nefeste bile zorlanıyor. Bir garip durum var ortada ..Ne var ki kimse çıkıp açıklama yapmıyor..

Acaba diyorum, yediğimiz gıdalardan dolayı mı vücudumuz ve organlarımız ciddi bir saldırıya maruz kalıyor. Kullandığımız ilaç etki etmiyorsa bunun sebepleri nedir? Yoksa sebzede, meyvede, nohutta, soyada, mısırda, ayçiçeğinde, buğdayda ve tüm bakliyat ürünlerinde kullanılan tohumlar mı bizleri bu hale getirdi? Bir gıda mühendisi arkadaşım, Türkiye’deki tohumların çoğunun yabancı kaynaklı olduğunu belirtti. Bu da sanırım hastalığı beraber getiriyor. Sonuç olarak tohumculuk pazarının yüzde 70’i yabancı firmalara aitmiş. Ve bu firmaların ülkemize sattığı tohumların İsrail menşeli olduğu söyledi.

Öyleyse önce insanları kanser yapacak tohumları, sonra da ilaçlarını satıyorlar.