Kayseri’yi yönetenler bu gürültüleri duymuyorlar mı?

Tamam sorun çok, dünyanın meselesi var. Bunları daha önce çalıştığım ulusal gazetelerdeki köşe yazılarımda her hafta bıkmadan sürekli yazdım.

İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya bir basın açıklaması yaptı. Yüksek sesle müzik dinleyen, havai fişek atan, egzoz sesi çıkaran ve bunun yanında düğün ve özel günlerde silah atanların bu kadar serbest olduğu Kayseri’de bu işe bir ‘dur’ diyen çıkmadı.

Aslını sorarsanız bu gazetelerde 4 yıldan beri yazdım. Tabii ki yazdıklarımın hepsi şehirle ilgili konular. Mutlaka düzelenler, yapılanlar ve çözümlenenler elbette var... Ama hiç düzelmeyenler de var. Örneğin gürültü kirliliği... Korna ile konuşan şehir, modifiyeli araçlar, arabalardan yüksek sesli müzikler, sokak aralarında kimsenin hastalığı, cenazesi olduğu hesaba katılmadan, havai fişekler, keyfi silah sıkmalar çeker. Ve en kötüsü de özellikle Sivas Caddesi’nde Erenköy mahallesinde lüzumsuz kornalar çalma, garip garip egzoz sesleri fiyaka atmalar fren sesleri hepimizi gece saatlerinde balkona koşturan silah sıkılması... Bir de motosiklet terörü var gece yarısı. O da çıldırtır sizi... Hastanızı, yaşlı ana babanızı, uyuyan güzelim yavrularınızı yatağından fırlatır.

Niye bu şehirde bu insanlar kendi haline bırakılır?

Geçenlerde Talas’ta oturan bir savcı arkadaşım ‘Gece 12’den sonra drift yapan arabalar yüzünden çoluk çocuk yataktan fırlıyoruz’ dedi.

İçişleri Bakan Ali Yerlikaya’nın uyarılarına rağmen niye ceza uygulanmadığını merak ediyorum. Bazı illerde valilik havai fişek atanlara bile büyük para cezaları yazdırdıklarını duydum. Özellikle kırsal kesimlerde bağ evlerinde atılan havai fişekler bakımsız ot kaplamış hozan bağların yanmasına sebep oluyor. Özellikle Sivas Caddesi üzerinde bulunan çiğköftecilerde gece 12’den sonra kafayı bulan sarhoş takımı gelerek yüksek sesle müziğin sesini sonuna kadar açıp o binada oturanları çileden çıkarmaktadır. Hatta zaman zaman bu konuda cinayetler işleniyor. Burada iş belediyelere düşmektedir. Belli saatten sonra vatandaş buraların kapanmasını istiyor.

Geçenlerde bir gazeteci arkadaşımla Talas’ta bir kafede otururken doğru dürüst konuşamadık. Gürültü kirliliği kavgalarla devam etti.

Hep düşünmüşümdür, önlenmesi kararlar olunduğunda çok kolay olan bu sorunun niye üzerine gidilmez. Niye çözülmez, şehrin valisi veya emniyet müdürü niye insanların huzurunu bozan bu sorumsuzların keyfi davranışlarına son verici uygulamaları hayata geçirmez?

Acaba duymuyorlar mı, bu gürültüleri. Yoksa onlara "bu bir gelenektir, yasaklarsanız sıkıntı yaratır" mı demişlerdir. Oysa böyle gerek olmaz. Bakıyoruz bazı İllerimizde bu yönde kararlar alınıyor.

Bizde de alınır. Ama alınmıyor. Veya alınamıyor. İnanın ben artık pes etmek üzereyim…