Hayat sadece dört kelimedir…

Hayat felsefenizi ve yaşamınızı sığdırabileceğiniz sadece üç kelimedir… “İyi bir şey yapmak...”
Yeter ki isteyin, hayatın kendisi mücadele ve çiledir zaten… Ben kendi mücadelemi seviyorum. Bizler bu toplumun en zayıf halkası olan hayvanlar için güçlü ve inançlı bir topluluğuz. Toplumdaki en zayıf halkayı savunmak, aslında insan hakkını savunmaktır…
Sizlere geçtiğimiz pazar günü yaşadığım hatta beni duygulandırıp ağlatan bir olayı anlatmak isterim.

Melikgazi Kaymakamlığı karşısında bulunan ekmek fırının önüne arabamı park ettiğimde, kaldırımda oturan yaşlı bir kadın gördüm. Ayağında yırtık lastik ayakkabı, başında eski bir başörtü, üstü pejmürde idi. Önünde torbalarca ekmek kırıntısı duruyordu. Büyük bir gayretle ekmekleri eski torbalara doldurup poşetliyordu. Biraz onu izleyerek yanına gittim. Yanı başına eğilip ne yaptığını sordum. Ağzında sadece iki tane dişi ama çok sevecen bir yüzü ve güzel derin gözleri vardı. Kafasını kaldırmadan cevap verdi bana. “Yavrularım bekliyor acelem var. Hemen hepsini doğrayıp götürmem gerek” dedi. Tahmin ediyorum o caddede iki ekmek fırını var. Bayat ekmekleri biriktirip ona veriyorlar. Kayseri’de birçok fırında görmüşsünüzdür “Askıda Ekmek” tahtasını, ekmek alamayan insanlara ekmek veriyorlar.
Kayserimiz her zaman hayır hasenatı ve yardımlaşmayı seven insanlardan oluşur. Bu arada geçtiğimiz günlerde şehrimizde okullar, yurtlar yaptıran eğitime gönül vermiş Av. Mehmet Altın’la sohbet etme imkanı buldum. Saatlerce Kayseri’yi konuştuk. Kayseri’de 20’ye yakın okul yaptıran Altın, yakın bir zamanda Talas’ta güzel bir külliye yaptıracağını da müjdeledi. Türkiye’nin çeşitli illerinde okul yaptıran Avukat Mehmet Altın, tek amacının bilim ve teknolojiye önem vermek olduğunu söyledi. Yakın zamanda Kayseri’ye uzay teknoloji okulunu da yaptıracağını söyleyen Altın’la ilgili yazımın detaylarını  kısa zaman içerisinde sizlerle paylaşacağım. Her gün bu yaşlı kadına ekmek, kete, poğaça ve çubuk veriyor yardımseverler. Bunları yazarken bile kendimi tutamıyorum ağlamamak için. Cebimden 30 TL çıkardım ona uzatarak, “Benim için bugün sokak hayvanlarına ekmek alıp verir misin” dedim. Sevindi ve “Bu çok para, sen şunu geri al’ diyerek 20 lirayı geri verdi. Elbette almadım parayı ama şimdi çok pişmanım ona 100 lira vermediğim için..

Demek ki bu dünyada hala güzel, tok ve onurlu insanlar var. Önceki gün Yozgat’ın Şefaatli ilçesinde bir sokak hayvanına traktör çarpması sonucu ayakları kırılmış. Şefaatli İlçe Jandarma Komutanı bu kırık ayaklı hayvanı hemen sahiplenerek tedavisi için Yozgat’a göndermiş… Ben burada Şefaatli Jandarma Komutanı’na duyarlılığından dolayı çok teşekkür ederim. Bizim böyle duyarlı ve merhametli insanlara ihtiyacımız var...

Şimdi sıra sizde... İşte hayat, bu iki söz arasında giden ince bir yoldur. Hayat sürprizleri sever. Sevginiz artsın ve hatta taşsın. Yüreğiniz hep yeni heyecanla, sevgiyle dolsun… Bereketiniz hiç tükenmesin nar taneleri gibi binlerce olsun... Ben sizleri burada bırakamam… Ben sizleri çok zor biriktirdim… Sizler benim sevgim ve yüreğimsiniz… SOKAĞIN SAHİBİ DOSTLARIM..SİZİN DE HAKKINIZ VAR BU DÜNYADA YAŞAMAYA…Bunu Şefaatli Belediye Başkanı duysun..

Önce derin bir nefes alın, sağlıklı olduğunuzu ve yaşadığınız için Allah’a şükür edin… Gülümseyin… Bir kahve içerek bunun bir keyif olduğunu düşünün. Sevdiklerinizi arayıp onları mutlu edin. Erciyes’e gidin ciğerlerinize oksijen doldurun. Hiç tanımadığınız bir insana “merhaba” deyin. Anlamı (benden sana zarar gelmez) demektir.

Bir çocukla sohbet edin elini tutun. Bu çat ayazda apartman kapınızı aralıklı bırakın. Bir köpeğin veya kedinin önüne yemek ve su koyun... "Sana borcum var” deyin. Doğada yürüyüş yaparken onlara ekmek veya yemek götürün... Bütün bunları yapabildiğiniz için Allah’a tekrar şükür edin..

Hala bunların hiç birini yapmadıysanız aynaya bakın. Sormanıza gerek yok..Gözleriniz kim ve ne olduğunuzu söyler size...