Zam ve ceza

Bizim memlekette sanki anayasal bir zorunlulukmuş gibi yeni yıla sayılı günler kala iğneden ipliğe yapılacak olan zamla var olan bütün iletişim kanallarından ilan edilir; zamların yapılacağı belli olur olmaz hükümete karşı olan yayın kuruluşları oran vererek zamları vatandaşa duyururken hükümete yakın medya kuruluşları son derece yüksek zamları sanki hiç olmamış gibi kamuoyundan saklamayı bir vatandaşlık görevi olarak görürler.

Hangi yıl yaklaşırsa yaklaşsın sözünü ettiğimiz zamlar hiç durmadan hayatımıza girmeye devam eder.

Araç kullanırken hız sınırı aştınız yada radara yakalandınız diye başlayan cezalar bir anda canınızı yakacak noktalara kadar ulaşır gider.

Bu tür dikkate yada dikkatsizliğe dayanan cezaların yanında bir de kullandığımız, daha doğrusu kullanmak zorunda kaldığımız basılı evraklara yapılan zamlar vardır ki bu zamlar neden yapılır, zam yapılırken hangi ölçülere dikkat edilir bu zamana kadar anlayabilmiş değiliz.

Bilemediniz 20 sahifeden fazla olmayan pasaport ücretlerine yapılan fahiş zammı biz anlamakta ve yorumlamakta çaresiz kalırız. ira bir gazeteci olarak 20 sahifelik bir defterin maliyetinin kaç lira olduğunu çok iyi biliriz. Aynı ölçüdeki bir defter herhangi bir mahalle kırtasiyecisinde bilemediniz 20 lira iken pasaport ücretlerinin yıllara sarih olarak binlerce lira ile verilmesini anlayamıyoruz.

Sürücü belgeleri, nüfus cüzdanlar ile başlayan ve yaşadığımız zaman zarfında cüzdanımızda taşımak zorunda kaldığımız belgeler neden çok cüzi bir ücret ile değil de hepimizi şaşırtan dudak uçuklatan rakamlar ile verilir bunu da anlayabilmiş değiliz.

Bünyelerine katılmak için bir dönem büyük mücadele verdiğimiz AB ülkelerinde zamların bizdeki gibi acımasız olmadığını çok net bir şekilde biliyoruz. O ülkelerdeki cezalarından caydırıcı olduğu ama bizdeki gibi ocak batıracak büyüklükte olmadığını da okuyoruz, biliyoruz.

Bütün bu saydığımız yada saymayı unuttuğumuz zamlar, cezalar , vergiler, SGK primleri sonrası ortaya çıkan faiz işlemiş rakamları ödemekte vatandaş gerçekten zorlanıyor.

Araç sürücülerinin paralı otoyol yada köprü geçişlerinde ödemeyi unuttukları yada ödeyemedikleri cezaların belli bir zaman dilimi sonrası vatandaşın önüne bindirilmiş anormal rakamlar sonrası ortaya çıkan üzücü durumları hemen her gün yurdumuzun belli bir bölgesinde yaşıyoruz.

Bu durumun daha fazla sürdürülebilirliği yoktur, Toplumun her geçen gün daha fazla refah beklediği bir süreçte sözünü ettiğimiz maliyeti olabildiğince düşük belgelere yüzde 122 zam yapılmasına daha ne kadar tahammül edilebilir, merak ediyoruz?

Ülkeyi yönetenlerin temel görevi vatandaşı ekonomik olarak rahatlatmaktır, Bir taraftan “Dünya bizi kıskanıyor, Uçuyoruz, Avrupa bizi kıskanıyor” diye konuşurken diğer taraftan “illallah” dediğimiz noktalardaki zamlar ve cezalar bizim nasıl zor bir süreçte olduğumuzu gösteriyor.

“Sadece karnını doyurmanın hesabını yapan bir toplumdan nasıl mutluluk bekleyeceğiz.?” sorusu cevap bulmalıdır.

Aksi takdirde işimiz zor.