Fahiş fiyatların sebebi ABD ambargosu mu? 3 ülke Türkiye’yi kullanıyor mu?

Dünyayı etkisi altına alan ekonomik krizi bahane ederek fahiş fiyatları ortaya koyan fırsatçılara karşı denetim mekanizması zaman zaman sos veriyor.

Fahiş fiyatların sebepleri kimi uzmanlara göre, döviz kurlarının artması ve küresel krizin etkisi, kimilerine göre ise, Ukrayna – Rusya savaşının öncesi ve sonrası gelişmelerin etkisi var.

Tabi ki, bu etkiler fiyat artışlarını da beraberinde getirdi.

Lakin…

Arka planda yaşanan gelişmeleri de görmezden gelmemek gerekiyor.

İstanbul Limanı, yurt dışı ithalatın merkezi konumunda.

Liman, başta ABD’nin en büyük limanları Los Angeles ve Long Beach’den olmak üzere Avrupa ülkelerinden gelen ithal ürünlerin toplandığı yer.

Aslında tüm fiyatlar burada belirleniyor.

ABD’li tüccarların yoğun olduğu, Türk tüccarların yok denilecek kadar az sayıda olduğu limanda ticaret yapanlar, orada yaşananları iyi bilir. Fiyat artışlarının nedenleri burada gizli…

ABD’nin Suriye meselesi yüzünden arasının açıldığı Rusya, Çin ve İran ile yaşadığı kriz ile birlikte başlattığı ambargo hepimizin malumu…

Rusya, Çin ve İran’ın ihtiyacı olan hammadde başta olmak üzere yüzlerce çeşit ürüne ulaşmanın tek yolu Türkiye oldu.

Türkiye’ye gelen ithal ürünleri, Rusya, Çin ve İranlı tüccarlar tarafından yüksek fiyatlarla kapışılıyor.

Türkiye’nin komşu ülkelerin ürün alması konusunda sınır koymaması, ürün sıkıntısı yaşanmasına, dolayısıyla arz-talep doğrultusunda fiyatların daha yüksek rakamlara çıkmasına da vesile oldu.

Ticaret Bakanlığı’nın bu konuda denetim mekanizmalarının işlememesi, başta Rusya, Çin ve İran olmak üzere komşu ülkelerine verilecek ürün sınırlamasının olmaması fahiş fiyatları tetikliyor.

Örneğin…

Matbaacılar, kağıt tedariklerini İstanbul limanından temin ediyorlar. Son 4-5 aydan buyana matbaacıların en büyük sıkıntısı ihtiyaç duydukları ürünleri alamamak.

Çünkü, ihtiyacı olan kağıtlar Rusya, Çin ve İran tarafından kapışılıyor. İranlı tüccarlar, Türkiye’den aldığı ABD ve Avrupa ülkesi ürünlerini, kendi ülkesine, Rusya ve Çin’e pazarlıyor.

Ürün alımı konusunda bir sınırlama olmadığı için, Türkiye’nin ihtiyacı olan kağıt, ürün az olduğu için fahiş fiyatlara ulaşıyor.

Geçen yıl ortalama 10 lira olan bir top A4 kağıdı, 80 liraya satılıyor.

Fahiş fiyatların temelinde yatan gerçeklerin de göz önünde bulundurulması şart.

Bu durum her evin sıkça kullandığı tuvalet kağıdı, kağıt havlu gibi yüzlerce çeşit üründe geçerli.

Türkiye’nin ihtiyacı olan tuvalet kağıdı aylık 50 milyon adet diyelim. Türkiye’ye gelen ithal tuvalet kağıdı 100 milyon adet. 3 ülkenin aldığı ürün sayısı 50 milyonun üzerinde olduğunda sıkıntı başlıyor ve fiyatlar yükseliyor. Türkiye pazarına 50 liraya vereceğine İran’ın 100 liradan alış talebi daha cazip geliyor. Dolayısıyla tüccarın fazla kazanma hevesi nedeniyle Türkiye’nin limitinden bu ülkelere satılıyor.

ABD’nin Rusya, Çin ve İran’a uyguladığı ambargo kalkmadığı sürece, bu ülkeler tedariklerini Türkiye’den temin etmeye devam edecekler.

Türkiye’nin ithal ettiği ürünlerin az olması, talep fazlasından dolayı fiyat artışları kaçınılmaz.

İstanbul limanında senet, çek gezmez.

Nakit paran varsa ürünü alırsın.

Tabi Rusya, Çin ve İran’dan geriye kaldıysa…

Bakanlığın bu konuda çok ivedi bir şekilde adım atması, Rusya, Çin ve İran başta olmak üzere limandan yurtdışına ürün satışına sınırlama getirmesi şart.

Yoksa marketlerde alışverişleri daha çok fahiş fiyatlarla alırız.

Sağlıklı ve esen kalın…