Acı gerçek şu.. Kayseri'yi yöneten kesim ile muhatap alınan kesim, bir de siyasileri katarsak yıllardan beri bu şehrin gerçeğinden uzak kaldı.. Bu kentin üzerinde titizlikle durduğu sadece sanayisinden ibaret olmadığı görülemedi.. Elbette ekonomi için sanayi şart, ama sanayinin yanı sıra şehri sosyal dokusu, asayişi, güvenliği, insanların mutluğu, işsizlik, eğitim, sosyal-kültürel yaşam şekli, en önemlisi eğitimi üzerinde yeterince ders çalışılmadı, önemsenmedi..
Bu görmezden gelme düşüncesi, zaman içerisinde Kayseri'nin dokusunu bozdu.. Kayseri çok göç aldı. Her gelen kesim, kent kültürünü yok edici uygulamalar içine girdi.. Kentte yaşama kültürünü yok sayarken, kent insanlarına kendi kültürlerini dayattılar.. Mahallede huzursuzluk, apartmanlarda huzursuzluk, kahvehanelerde hele yollarda yan baktın, korna çaldı kavgaları aldı başını gidiyor.. Parklarda insanların rahatça oturup gezebileceği ortam adeta yok edildi.
Bunlar Kayseri'de olanların sadece görebildiklerimiz ve yaşananların çok küçük bir kısmı.. Yıllardır seyirci kalınması, sadece kendi etrafındaki insanların gözüyle şehrin yönetilmeye çalışılması, kenti bu durumlara getirdi. Çok karamsar bir tablo mu çiziyorum? Evet çok karamsar tablo var ortada çünkü.. Çünkü bu şehir çok başıboş, adeta kendi haline bırakıldı. Lütfen bunları yazıyorum diye kimse kızmasın, sitem etmesin. Ben sokakta, caddelerde, özellikle defalarca yazmama rağmen kaldırımların yayalara kapalı olduğunu görüyorum, sizler de görüyorsunuz..
Kayseri'de yaşayan halkım.. Gördüklerimi, duyduklarımı yazıyorum ki daha çok az kısmını yazıyorum. Kayseri'ye zarar gelmesin diye.. Bu şehrin siyasetçilerinin kent gerçeğinden haberleri yok desem kesinlikle inanın.. Çünkü siyasiler kent halkının yaşadıkları sorunlarla ilgilenmiyor.. Kaçı şehrin gerçek sorunlarını biliyor, kaçının çözüm üretecek somut projesi var.. Bana göre hiç birinin.. Tek bildikleri şey, parti teşkilatları..
Bu kentte 2 yıla yakın oldu Vali geleli.. Vali o kenttin her şeyinden sorumludur. Ama bu işler tek başına olmaz elbette...Tüm bileşenler görevini layığı ile yerine getirmeli.. Birimler, müdürler, amirler, kaymakamlar, eğitimciler, emniyet ve belediye birimleri.. Hepsi doğru işler yapmalı.. Hantallıktan kurtulmalı.. Var olan gerçeklere yüzlerini dönmemeli, gözlerini kapatmamalı.. Tepedeki isimdir önemli olan.. SayınGökmen Çicek, bence bu hantallığı giderdi gibi, Sayın Vali, halkla iç içe olmayı birinci planda tutuyor. Kentin sorunlarını da esnaftan, sanayiciden, muhtarlardan öğreniyor. Yaptığı basın toplantılarında şunu görüyorum özellikle muhtarlar çok güzel diyalog içerisinde olduğunu mahallelerindeki en küçük sorunları dahi kendisine söylemelerini istiyor.. Halk valisine güvenmeli.. Görüyorum ki SayıGökmen Çicek, vatandaşa o güveni veriyor vermeye de devam ediyor.. Yoksa vatandaştan istediğini alamaz.. Vali, mahalle ve sokaklarda tek başına insanlarla konuşup, mağdur ailelerin kapısını çalarak ana babadan gerçekleri öğrenip çocuklarını eğitimi konusunda gereken önemi vermektedir.. Uyuşturucu kullanan çocukları bu illetten kurtulmasına yardımcı olduğunu bu ailelerle yapmış olduğum görüşmelerde öğrendim..