Hava Durumu

Nankörlük ettiler kıtlığa uğradılar

Yazının Giriş Tarihi: 04.02.2022 10:23
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.02.2022 10:23

Bu Cuma günü sizlere Kur’ân-ı Kerim’in 16. Sûresi olan Nahl Sûresi'nin 107 ila 121. ayetlerinin mealini aktaracağım. 

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla...

107. Bu (azap), onların dünya hayatını ahirete tercih etmelerinden ve Allah’ın kâfirler topluluğunu hidayete erdirmemesinden ötürüdür.

108. İşte onlar Allah’ın, kalplerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir. Ve onlar gafillerin kendileridir.

109. Hiç şüphesiz onlar ahirette ziyana uğrayanların ta kendileridir.

110. Sonra şüphesiz Rabbin, eziyet edildikten sonra hicret edip, ardından da sabrederek cihad edenlerin yardımcısıdır. Bütün bunlardan sonra Rabbin elbette çok bağışlayan, pek esirgeyendir.

111. O gün, herkes gelip kendi canını kurtarmak için uğraşır ve herkese yaptığının karşılığı eksiksiz ödenir, onlara asla zulmedilmez.

112. Allah, (ibret için) bir ülkeyi örnek verdi: Bu ülke güvenli, huzurlu idi; ona rızkı her yerden bol bol gelirdi. Sonra onlar Allah’ın nimetlerine karşı nankörlük ettiler. Allah da onlara, yaptıklarından ötürü açlık ve korku sıkıntısını tattırdı.

113. Andolsun ki, onlara kendilerinden peygamber geldi de O'nu yalanladılar. Onlar zulmederlerken azap onları yakalayıverdi.

114. Artık, Allah’ın size verdiği rızıktan helâl ve temiz olarak yiyin, eğer (gerçekten) yalnız Allah’a ibadet ediyorsanız O'nun nimetine şükredin.

115. (Allah) size, sadece ölü hayvanı kanı, domuz etini ve Allah’tan başkası adına kesilen hayvanı haram kıldı. Ancak kim mecbur kalırsa (başkalarının haklarına) saldırmaksızın, sınırı da aşmadan (bunlardan yiyebilir). Çünkü Allah çok bağışlayan, pek esirgeyendir.

116. Dillerinizin uydurduğu yalana dayanarak ‘Bu helâldir, şu da haramdır’ demeyin, çünkü Allah’a karşı yalan uydurmuş oluyorsunuz. Kuşkusuz Allah’a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa eremezler.

117. (Kazandıkları) pek az bir menfaattir. Halbuki onlar için elem verici bir azap vardır.

118. Sana anlattıklarımızı daha önce, yahudi olanlara da haram kılmıştık. Biz onlara zulmetmedik fakat, onlar kendilerine haksızlık ediyorlardı.

119. Sonra şüphesiz Rabbin, cahillik sebebiyle kötülük yapan sonra da bunun ardından tevbe edip durumunu düzeltenleri (bağışlayacaktır). Çünkü onlar tevbe ettikten sonra Rabbin elbet çok bağışlayan, pek esirgeyendir.

120. İbrahim, gerçekten Hakk’a yönelen, Allah’a itaat eden bir önder idi; Allah’a ortak koşanlardan değildi.

121. Allah’ın nimetlerine şükrediciydi. Çünkü Allah, onu seçmiş ve doğru yola iletmişti.

Müfessirler, 112. âyette; Bu ülkeden maksat Mekke’dir. Zira Mekkeliler Allah Resûlü’nü yalanladılar ve nâil oldukları bunca refaha karşı nankörlük ettiler de arkasından yedi yıl korkunç kıtlığa uğradılar.

116. âyette, Bir kısım Araplar, kendi kendilerine bazı şeyleri helâl, bazılarını da haram sayıyorlardı. Bazı hayvanları erkeklere mahsus görüyorlar, kadınlara yasaklıyorlardı. İşte 116. âyet, onların bu durumlarına işaret ederek, Allah’ın yasakladığı şeylerden başka bir şeyin haram olmayacağını bildirmektedir.

Ya Rabbi! Hastalara şifa, dertlilere deva, borçlulara eda, sıkıntıda olanlara da ferahlık ver Ya Rabbi.

Ya Rabbi! Sana açılan elleri, sana yönelen gönülleri, sana yalvaran dilleri boş çevirme Ya Rabbi.

Cuma’nın rahmeti ve bereketi hepimizin üzerinde olsun.

Selam ve dua ile...

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.