Dağ yöresinde tarım bitince araziler yabancılara satılıyor

Bursa’nın yani Uludağ’ın arka yüzünden bahsediyoruz.

Ormanlarıyla doğasıyla, sularıyla, çileği, kirazı, eriği ve bir çok meyvesiyle yurtdışına ihracat firmalarının ilk olarak aldığı yer Keles’ten tutun da Harmancık, Orhaneli, Büyükorhan ilçelerimizdi.

Çok uzağa gitmemize gerek yok. 2005-2006 yıllarından 2012 yılına kadar bu benim hatırladığım…

Dağ yöresi yolarından kasalar dolusu kirazın ve çileğin gittiğini iyi bilirim.

Keles ilçemizin en büyük mahallesi olan Baraklı Mahallesi’nde tonlarca çilek, yine Keles’e bağlı Kıranışıklar Mahallesi’nden ise kiraz alınırdı. Şimdi ise 4 dağ ilçesini bir araya toplasanız maalesef o kadar çilek ve kiraz toplanmadığını; gerek kooperatiflerden, gerekse çilek, kiraz tüccarlarından bizzat öğrendim.

Peki bu durum nereye kadar gider?

İçinizi karartmış gibi olmayayım ama gerçeklerden kaçamayız! Bize düşen uyarmak…

Defalarca yazmama rağmen iş insanlarımızdan maalesef ses çıkmadı.

4 dağ ilçelerinden bu kadar neden uzaklar anlamış değilim!

Proje konusunda mı sıkıntıları var, belediyelerin yer gösterme konusunda mı sıkıntılar var? Bilemiyoruz!  Var ise mutlaka çözüme kavuşur düşüncesindeyim…

Orhaneli Belediye Başkanı Ali Aykurt, Keles Belediye Başkanı Mehmet Keskin, Harmancık Belediye Başkanı Yılmaz Ataş ve Büyükorhan Belediye Başkanı Ahmet Korkmaz başkanlarımızla çok kez konuştuk. Onlar kesinlikle yöreye yatırımcı gelmesi konusunda her şekilde yanlarında olacağını belirtiler. Yani belediye konusunda sıkıntı olacağına ihtimal vermiyorum. En büyük sorun yol! O da yapılıyor.

Tersine göçü yerliler değil, yabancılar yapıyor!

Son yıllarda maalesef boş olan tarım arazileri yabancı uyruklu vatandaşlara satılıyor. Nasılsa ekilmiyor; oğluma kızıma ev alayımda kirada oturmasınlar düşüncesiyle satılıyor.

Başka çareleri yok! Tarımdan, hayvancılıktan umut ve kâr yok! Nasıl birikim yapacak; en sonunda elinde bulunduğu araziyi satışa çıkarıyor. Gerçek bu! Bizzat yaşadığım olayı aksettim size kısa da olsa...

Belediye Başkanlarımıza ve bürokratlara, en önemlisi de elini taşın altına koyacak dağ yöresinde büyümüş, ekmeğini yemiş, iş insanlarımıza büyük iş düşüyor.

Artık elimizi vicdanımıza koyma zamanı!

Büyüdüğünüz, doğduğunuz en önemlisi de hatıralarınızı çocuklarınıza anlattığınız o güzelim anılarınızı sizden sonraki nesillere de anlatma fırsatı verin.

Şimdilik esen kalın.