Edirne Keşan'da Ali Paşa Halk Çarşısı'nın yıkım kararı niçin uygulanmıyor?

Erdoğan DEMİR / EDİRNE (İGFA) - 6 Şubat’ta Kahramanmaraş’da meydana gelen deprem felaketinin ardından ülkede binaların durumu yeniden tekrar geldi.

İGFA Temsilcisi Erdoğan Demir’e ulaşan arsa sahibi Lütfiye Gürer, konuyla ilgili belge ve bilgileri paylaştı.

Söz konusu biina için yıkım kararı alınmasına rağmen bu binanın neden yıkılmadığını sordu.

GÜRER: “ARSAYI 1989’DA İNŞAAT YAPILMAK ÜZERE VE MÜTEAHHİDE TESLİM ETTİK”

1989 yılında inşaat yapılmak üzere Fatma-Selahattin Alipaşa’ya bu arsayı verdiklerini anlatan Gürer, “O günden bugüne inşaat bir türlü tamamlanamadı. Buraya 5 kat apartman olacaktı. Bizim anlaşmamız böyleydi. Ama yapılan inşaatla ilgili Keşan 2.Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 21 Mayıs 2015 tarihinde bir karar alınarak binanın tehlike arz ettiği belirtilerek,  gerekli işlemlerin yapılması için,  alınan karar ilk olarak 22 Mayıs 2015’de ve 11 Eylül 2019 tarihinde Keşan Kaymakamlığı ile Keşan Belediyesi’ne gönderildi. Ama o günden bugüne herhangi bir işlem maalesef yapılmadı. Ben de bu konuda yakın bir süreçte Keşan Kaymakamlığı ve Keşan Belediye Başkanlığı’na bu konuda bir dilekçe verdim. Ayrıca CİMER’e de durumu bildirdim. Buradan gelecek cevabı bekliyorum. Keşan Kaymakamlığı ve Keşan Belediye Başkanlığı’ndan herhangi bir cevap henüz ulaşmadı. Keşan Belediyesi’nin 2015 yılından bugüne burası ile ilgili alınan mahkeme kararını niçin uygulamadıklarını da merak ediyorum” dedi.  

MAHKEMENİN KARARI ŞÖYLE;

Arsa sahibi Lütfiye Gürer, 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce 21 Mayıs 2015 tarihli kararı ile 22 Mayıs 2015 ve 11 Eylül 2019 tarihlerinde Keşan Kaymakamlığı ve Keşan Belediye Başkanlığı’na gönderilen 2012/177 Esas Nolu Kararın içeriğini de paylaştı:

Söz konusu bilirkişi kurulu raporuna göre; Keşan Merkez Yukarı Zaferiye Mahallesi'nde yer alan Ali Paşa Halk Çarşısı'nın mevcut durumunun itibariyle bina statiğinin can ve mal güvenliği için tehlike arz ettiğinin altı çizilirken, halk çarşısı binasının halihazırda  bir kısım esnaf ve vatandaşın kullanımında bulunduğu dikkate alınarak acilen söz konusu yapı ile ilgili gerekli statik rapor çalışmalarının yapılarak neticesine göre hareket edilmesi ve vatandaşların can ve mal güvenliğini temin edilmesi gerektiği vurgulandı.

KARAR NİÇİN UYGULANMIYOR?

Kararın tebliğ tarihinden bugüne kararla ilgili bir işlem uygulanmadığını öne sürer Gürer, “6 Şubat’ta Kahramanmaraş’da meydana gelen bu depremin ardından Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde bulunan ilçemizde 7 üzeri bir deprem meydana gelirse ve burada can kayıpları yaşanırsa bunların sorumlusu inşaatın müteahhidi mi yoksa mahkeme kararına rağmen bu kararı uygulatmayan Keşan Kaymakamlığı mı, yoksa bu kararı uygulamayan Keşan Belediye Başkanlığı mı olacaktır? Canlar gittikten sonra bunun sorumlusunun kim olduğunun ne önemi var. Bu kararının ileride büyük üzüntüye neden olacak bir durum yaratmaması için bir an önce uygulanmasını istiyoruz” diye konuştu.

Hatırlanacağı gibi, Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu, Kahramanmaraş depremi ardından Keşan’ın deprem durumu ile ilgili sorulan soruları cevaplandırırken “İki fay hattımızın hareketlenmesi halinde Şarköy'den gelen fay hattımızla Kuzey Anadolu hattımızın hareketlenmesi halinde 7.3’e göre hesaplanmış yıllar önce deprem haritası, 7.3, 7.4,  7.5, 7.6, 7.7’lerde bir deprem olması halinde yıkım oranı bizde de %50’leri geçer diye düşünüyorum. Keşan’ın yarısı yıkılır.” şeklinde açıklamada bulunmuştu.

“OLASI BİR DEPREMDE CAN KAYIPLARININ HESABINI KİM VERECEK?”

Konuyla ilgili olarak vatandaşlar da, adeta ayakta zor duran binanın, olası bir depremde yıkılıp can kayıplarına neden olmasından korkarak, yetkililerden şu soruların cevabını arıyor:

• Bu mahkeme kararı 2015 yılından bu yana niçin dikkate alınmadı?
• Meydana gelecek bir deprem anında burada bir can kaybında sorumluluğu kim üstlenecek?
• Keşan Belediyesi tarafından 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nden istenen bilirkişi raporu ve gerekçeli karar Keşan Belediyesi’ne gönderilmiş midir?
• Keşan Kaymakamlığı ve Keşan Belediyesi kendilerine gönderilen dilekçeye yasal süresi içinde cevap verdi mi?